12 Mayıs 2009 Salı

  • ENGELLİLER HAFTASI 12.05.2009

    10-16 Mayıs arası Engelliler Haftası olarak kutlanmaktadır. Sakatlık insanlığın ortak sorunudur. Bu yüzden Engelliler Haftası yalnız ülkemizde değil Birleşmiş Milletlere üye 156 ülkede aynı zamanda değerlendirilir.
    Bu hafta boyunca; sakatlık sorunu, sakatlığın önlenmesi ve sakatların eğitimi konusu üstünde durulur. Radyo ve televizyonda konu ile ilgili programlar yayınlanır. Okullarda her gün ayrı bir sakatlık konusu işle¬nir. Sakatları Koruma Millî Koordinasyonu Kurulu haftanın değerlendirilmesi için aşağıdaki programın uygulanmasını kararlaştırmıştır.

    10 Mayıs Sakatlar Haftasının açılışı
    11 Mayıs Görmeyenler günü
    12 Mayıs işitme ve Konuşma Kusurluları günü
    13 Mayıs Ortopedik Sakatlar günü
    14 Mayıs Zeka ve Ruhsal Özürlüler günü
    15 Mayıs Güçsüz Yaşlılar ve Korunmaya Muhtaç Çocuklar günü
    16 Mayıs Sakatlar Haftasına genel bakış.

    ÜLKEMİZDE ENGELLİ HAFTASI PROGRAMI

    Ülke nüfusunun yüzde 12'sini oluşturan ancak toplum tarafından çok da fark edilmeyen engelliler, Engelliler Haftası kapsamında sorunlarını dile getirecek. Devlet kurumları ve sivil toplum örgütleri de özürlülere yönelik çeşitli etkinlikler düzenleyecek.

    10-16 Mayıs Engelliler Haftası çerçevesinde, TCDD 100 engelli çalışanını, ''engelli vagonu'' ile tatile gönderecek. Devlet Demiryolları ve Kamuda Çalışan Engelliler Derneğinin iş birliğiyle düzenlenen gezi kapsamında, çoğunluğu doğu ve güneydoğu illerinden gelen engelli demiryolcular, İskenderun Arsuz Eğitim ve Dinlenme Tesislerinde misafir edilecek.

    Genelkurmay Başkanlığı da engelli vatandaşlar için temsili askerlik uygulaması yapacak. ''Engelli vatandaşların kutsal askerlik hizmetini bir gün süreyle yerine getirebilmelerini sağlamak'' amacıyla gerçekleştirilen uygulama, 14 Mayıs’ta Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na bağlı birliklerde yapılacak.

    Diyanet İşleri Başkanlığının organizasyonunda, Prof. Dr. Hikmet Karagöz tarafından 166 din görevlisine, ''İslam'ın engellilere bakışı ve tanıdığı kolaylıklar'' konusunda bilgi verilecek.

    Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf da engelli vatandaşları makamında kabul ederek, sorunlarını dinleyecek.

    Ankara Büyükşehir Belediyesi de engelli vatandaşlar için konser, şiir dinletisi ve bowling turnuvası düzenleyecek. 12 Mayıs Salı günü Kocatepe Kültür Merkezi'nde Grup Bulut, Ankara Büyükşehir Belediyesi Halk Müziği Korosu, Ankara Büyükşehir Belediyesi Halk Oyunları Grubu, Rock Müzik Grubu konser verecek. 13 Mayıs Çarşamba günü, Görme ve Ortopedik Engelliler, Optimum Alışveriş Merkezi'nde bowling turnuvasında karşılaşacak.

    Ayrıca çeşitli sivil toplum örgütleri, konferans ve panellerle sorunlarını dile getirecek, düzenleyecekleri etkinliklerle toplumsal farkındalık yaratılmasını sağlayacak.

    Engelliler Haftası dolayısıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'da bir mesaj yayımladı. Erdoğan mesajında şunları söyledi:

    “Özürlü vatandaşlarımızla ilgilenmek, onlara her bakımdan destek olmak, sosyal devlet anlayışının en önemli ölçü ve gereklerinden biridir. Tabii ki, öncelikli çabamız özürlülüğün engellenmesine yöneliktir. Hükümet olarak, anne ve çocuk sağlığının korunması, yeterli beslenme imkânlarından ve sağlık hizmetlerinden etkin ölçüde istifade edebilmesi, iş ve trafik kazalarının azaltılması üzerinde hassasiyetle duruyoruz. ‘Özürlüler Yasası’yla, sorunların bir an önce çözüme kavuşması için çok önemli bir adım attık. Bu yasayla, özürlülerimizin karşılaştıkları hukuki, sosyal ve fiziki engellerin ortadan kaldırılması çalışmaları daha da hız kazanacaktır. İnanıyorum ki artık özürlülerimiz üreten, bağımsız bireyler olarak, spordan sanata, yönetimden ticarete, sosyal hayatın bütün alanlarında aktif biçimde daha çok yer alacaklardır.”

    ENGELİLİK TOPLUMDA BİLİNMİYOR

    Özürlüler İdaresi Başkanlığınca ''toplumun özürlülere bakışı'' konusunda yapılan kamuoyu araştırması, katılımcıların yüzde 40'ının toplumda ne kadar özürlü yaşadığını bilmediğini ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 13,5'i ise bir milyondan az özürlünün olduğunu düşünüyor.

    Özürlülerin en önemli sorununun hayatlarını kolaylaştıracak fiziki düzenlemelerin yokluğu sananların oranı yüzde 28 iken, devletin ve toplumun ilgisizliğinin özürlüler için bir sorun yaratacağını düşünenlerin oranı yüzde 15'te kalıyor.

    Araştırmaya katılanların yarıya yakını, özürlülüğe akraba evliliğinin neden olduğunu düşünürken, katılımcıların sadece yüzde 12'si yeterli sağlık hizmeti alınmamasının da özürlülüğe neden olabileceğini ifade ediyor.
    -psikoaktüel


    ENGELLİLERİN TEMEL SORUNLARI

    KAVRAM KARMAŞASI (ENGELLİ-SAKAT-ÖZÜRLÜ)

    Her biri farklı anlam ifade etse de, toplumun geneli tarafından aynı anlamda kullanılmaktadırlar. Oysa 'sakat' kelimesi, vücudunda hasta veya eksik bir uzuv/organ olma halini, yani fizyoanatomik bir durumu ve vücudun organını kaybetmesi durumunu ifade ederken, 'engelli' kavramı, günlük yaşama dair temel (eğitim, ulaşım, erişim vb) planlamalar yapılırken (herkesin göz önüne alınmaması sonucu) sakatların mağdur duruma düşürülmesini ifade eder. Bir başka ifadeyle, herkesin kolayca yararlandığı haklardan (toplu ulaşım, eğitim, kamu binalarından/hizmetlerinden vb.) yararlanamama durumunda sakatlığın değil, engellenmişliğin/engelleyenin sorunsallaştırılması için 'engelli' kavramı yaratılmıştır.
    Günümüz sosyal bilimlerinde konuyla ilgili iki ana bakış açısı vardır. Bunlardan biri Medikal Model, diğeri ise Sosyal Model'dir. Medikal Model, özürü olan bireye ya da sakat kişinin yaşantısına değil, 'sakatlığa' odaklanır. Yani sakatlığı daha en baştan sorun olarak ele alır ve sakatlığı düzeltmeye çalışır. Sosyal Model'de ise sakatlık hali ikinci plana itilerek, 'çevresel, fiziksel, mekansal koşullar toplumsal tutumlarla birlikte bireyi engelli kılmaktadır' denir. Yani Sosyal Model sakatlığı değil, engellenme halini sorunsallaştırır ve o hali düzeltmeye uğraşır. Bir anlamıyla Sosyal Model, Medikal Model'in antitezi gibidir. Sakatlığı olan kişilerin yaşadığı problemlere dikkat çekmek için "3 Aralık Dünya Engelliler Günü", 10-16 Mayıs'da Türkiye Sakatlar Haftası olarak belirlenmiştir.

    TÜRKİYE'DE ENGELLİLİK

    Engellilerin engelsiz yaşama taleplerinin artması ve toplumun giderek bilinçlenmesine paralel olarak toplum hayatına katılmalarını kolaylaştıracak kanun, yönetmelik ve kurumlar çoğalıp gelişmektedir. Türkiye Sakatlar Derneği toplumu bilinçlendirmek ve bilgilendirmek üzere çalışan başlıca kuruluştur, sakat haklarına yönelik kanunların yürürlüğe girmesinde önemli rolü olmuştur. Bu kanunlardan bazıları şunlardır:
    • İş Kanunu, orta boy işletmelere, engelli işçilere uygun iş verme zorunluluğu getirir;
    • İl Özel İdaresi Kanunu, özürlülerin oy kullanmasına yönelik kolaylıkları düzenler;
    • 25369 sayılı yönetmelik, işyeri bina ve eklentilerinde alınacak sağlık ve güvenlik önlemlerini belirtir.
    İstanbul'da Bakırköy ve Kadıköy yerel yönetimleri engellilere yönelik hizmetler sunmaktadır. Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu ve İşitme Engelliler Spor Federasyonu engellilerin spor faaliyetlerine katılmalarına önayak olan kuruluşlardır. Başkent Görme Engelliler Spor Kulübü ve Bursa Sağırlar Spor Kulübü Derneği de engellilerin spor faaliyetlerine olanak sağlayan kurumlar arasındadır. Türkiye'de engellilere yardım amacıyla kurulmuş pek çok vakıf mevcuttur (Vakıf listesi).

  • M.E.B. VE ÖZEL EĞİTİM KURUMLARI

  • Milli Eğitim Bakanlığı, tüm öğrencilerin birarada olduğu karma eğitim veren okulların yanı sıra aşağıda temel başlıkları sıralanan kurumlarda özel eğitim ve rehabilitasyon hizmeti vermektedir.[1]
    • - Görme Engelliler Okulları
    • - İşitme Engelliler İlköğretim Okulları
    • - İşitme Engelliler Meslek Liseleri
    • - Ortopedik Engelliler İlköğretim Okulları
    • - Ortopedik Engelliler Meslek Liseleri
    • - Eğitilebilir Zihin Engelliler Okulları
    • - Öğretilebilir Zihin Engelliler Okulları
    • - Yetişkin Zihin Engelliler İş Eğitim Merkezleri
    • - Otistik Çocuklar Eğitim Merkezleri
    • - Kaynaştırmalı eğitim okulları
    • - Bilim ve Sanat Merkezleri (BİLSEM)
    • - Hastane İlköğretim Okulları
    • - Rehberlik ve Araştırma Merkezleri (RAM)
    • - İlk öğretim okullarında özel sınıflar
    • - Spastik özürlü ilköğretim ve orta öğretim okulları

    ENGELLİLERE SAĞLANAN KOLAYLIKLAR (+) POZİTİF AYRIMCILIK ; POZİTİF AYRICALIKLAR

    Engelli hakları kavramı engelli kişilerin yaşam seviyesini artırmayı amaçlar. Amerika'da 1970'lerde ortaya çıkıp başka ülkelere yayılan Bağımsız Yaşam (Independent Living) hareketi, engelli kişilerin kendileri hakkındaki imajlarını, örgütlenmelerini ve ülkelerinin toplumsal politikalarını etkilemiştir. Bu yönde mücadele veren bazı kişiler, sağlıklı pek çok kişinin de hayatlarının bir noktasında kaza, hastalık veya geç gelişen kalıtsal bir durumdan dolayı engelli duruma düşebileceğini hatırlatmak için "geçici olarak gücü kuvveti yerinde" (İngilizce temporarily able-bodied) terimini kullanırlar. Kalkınmış ülkelerde engellilikle ilgili gündemde artık engellilerin bakımının mali boyutu değil, onların toplum hayatının her boyutuna katılıp katkıda bulunabilmesine olanak sağlama konusu vardır.
    vikipedia

    ENGELLİLİĞİ OLUŞTURAN NEDENLER:

    Engellik Nedenleri
    Engellik, birçok neden bağlı olarak ortaya çıkabilir. Engellilik kalıtımsal olabilir; doğum esnasında olabilir ya da doğum sonrasında gerçekleşebilir.

    İşitme Engelinin Nedenleri
    İşitme engeli çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bunlar doğum öncesi, doğum esnasında ve sonrasında olabilmektedir.
    Doğum Öncesi Nedenler;
    Kalıtım, işitme engelini oluşturan doğum öncesi nedenlerin en önemlisidir. Yapılan araştırmalar genel olarak anne, baba ya da önceki kuşaklarda olan işitme engelinin doğan bebekte de olduğunu ortaya koymuştur.
    Diğer bir sebep de akraba evliliğidir. Akraba evliliği de kalıtsal bir neden olarak işitme engeline neden olur.
    Özgür, hamilelik sırasında annenin geçirdiği kızamık, kızamıkçık, grip gibi hastalıkların doğacak bebeğin işitmesini olumsuz etkileyeceğini belirtmiştir. (Özgür, 2004:60 )

    Yani, sağlıklı bebeklerin doğmasına hamilelik döneminin büyük önemi vardır. Doğuştan işitme engelini oluşturan diğer durumlar da şöyle belirtilmiştir; “kulak kepçesinin yokluğu, kulak yolunun kapalı olması, dış kulakta görülen yapısal bozukluklar, orta kulaktaki kemikçiklerin olmayışı, yarım oluşumu, aralarındaki eklemlerin olmayışı, özengi kemiğinin iç kulak oval penceresine kaynamış olması orta kulak bölümünün yapısal bozuklukları arasındadır. Korti organının oluşumundaki bozukluklar ile işitme sinirlerindeki gelişim geriliği de iç kulak kesimi bozukluklarından bazılarıdır.”( Özgür, 2004:60)

    Bir diğer sebep de annenin karnındaki bebek ile anne arasındaki kan uyuşmazlığıdır. Özgür, bu durumu şöyle açıklamıştır: “kan uyuşmazlığı durumunda anne karnında oluşan antibadi fetüsün karnındaki alyuvarları tahrip eder. Sonuçta, alyuvarların azalması fetüste genel gelişim eksikliği yaratır. Bu durumdan en çok sinir sistemi etkilenir. Böylece işitme özrü oluşur. Hamilelik sırasında annenin geçirdiği kazalar özellikle karın bölgesini kapsayan travmalarda bazen işitme özrü nedenleri olabilir.”(Özgür, 2004:60) Yani sağlıklı bebekler için sağlıklı ve kontrollü bir hamilelik dönemi geçirilmelidir.

    Doğum Anı Nedenler;
    Kalıtsal olarak bir işitme engeli tehlikesi taşımayan bebek, doğum anında maruz kaldığı birtakım etkenlerden dolayı işitme engeli oluşabilir. Erken ya da güç doğum, kanamalı doğumlar işitme engeline neden olmaktadır.
    Doğum Sonrası Nedenler;
    Hamilelik süresi boyunca annenin geçirdiği hastalıkların bebeği olumsuz etkileyebileceği gibi, doğumdan sonra da bebeğin geçirdiği kızamık, boğmaca gibi mikrobik ve ateşli hastalıklar işitme engeline neden olmaktadır.
    Diğer nedenler de beyin tümörleri, şiddetli seslere uzun süre maruz kalma, psikolojik sebepler, orta kulakta oluşan enfeksiyonlar olarak gösterilebilir.
    Görme Engelinin Nedenleri
    Kalıtım;Yapılan araştırmalar anne ve babada olan görme engelinin, bazı genlerle bebeğe taşındığını ortaya koymuştur.
    Doğal Nedenler;
    Doğal nedenlere kızamık, kan uyuşmazlığı, annenin gebeyken geçirdiği ateşli hastalıklar, uyuşturucu maddelerin kullanılması örnek gösterilebilir.

    Bunların yanı sıra, “doğumun çeşitli nedenlerle geç ve güç olması, travmalar sonucunda görme merkezinin zedelenmesiyle körlük oluşabilir. Bunlara ek olarak kordonun çocuğun boynuna sarılmasıyla bebeğin oksijensiz kalması sonucunda beyin hücrelerinin zedelenmesiyle görme merkezi çevresinde tahribatlar olması sonucunda görme özrü oluşabilir.” ( Özgür, 2004:39–40)

    Kazalar;
    Görme engeli, geçirilen bir kaza, göze herhangi bir cismin batması, ateşli silahlara maruz kalma gibi nedenlere bağlı olarak oluşabilmektedir.

    Ortopedik Engellerin Nedenleri
    Ortopedik engelin oluşmasının nedenleri doğuştan olabilir; geçirilen bulaşıcı hastalıklar, metabolizma bozuklukları, geçirilen kazlar gibi etkenlerle oluşabilir.
    Konuşma Engelinin Nedenleri
    Konuşma engelinin nedenlerini yapısal, görevsel ve psikolojik olmak üzere üç alanda incelemek mümkündür.

    Yapısal Nedenler;

    Yapısal nedenler, konuşma organlarındaki bozukluklara bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. “ Dil kaslarının normal işleyişinden yoksun oluşu, dilaltı bağlantısının dil ucuna uzanması, dudakların yarıklığı, burunda et oluşu, dişlerin yokluğu ya da çok düzensiz oluşu, çene, kas ve sinirlerin bozuk oluşu, işitme kaybı, beyindeki özür konuşmayı olumsuz etkilemektedir.” ( Özgür, 2004:79)

    Bu sebeplerin derecesi, konuşma engelinin derecesini de etkilemektedir. Yani örneğin, işitme kaybı yüksek oranda oluşmuş ise konuşma özrü de o oranda ileri düzeyde olacaktır.

    Görevsel Nedenler;

    Görevsel nedenlerin oluşumu, konuşma organlarının sağlam olmasına karşın oluşan engeli ifade etmektedir. Örneğin, ailenin içinde kullanılan dilin niteliğinin farklı ve yetersiz oluşu; yabancı bir dili kullanılması konuşma engeline neden olur.

    Psikolojik Nedenler;
    Psikolojik nedenlerin önemli bir kısmı, aile içinde yaşanılan olumsuz olaylardır. Aile içindeki çatışmalar çocuğun daha çok çekingen, utangaç olmasına yol açar. Ayrıca, yaşanılan ani şoklar, kazalar ya da sevdiğini kaybetme gibi durumlarda konuşma engelini yaratan nedenler arasında yer alır.

    Zihinsel Engelin Nedenleri
    Zihinsel engelliliği yaratan birçok sebep vardır. Bunlar, annenin hamileyken ya da bebeğin geçirdiği hastalıklar, beslenme bozuklukları, çevre, beyinde oluşan hasarlar, kromozomlardaki anormalliklerdir. Bu faktörler genel anlamda zihinsel engele yol açan faktörlerdir.

    Annenin Hamileyken ya Bebeğin Geçirdiği Hastalıklar;

    Annenin doğum öncesinde geçirdiği bulaşıcı hastalıklar, anne karnındaki bebeğin beyin gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir. Aynı zamanda doğum sonrasında da bebeğin geçirdiği bulaşıcı hastalıklar, beyin yapısında hasara yol açabilmektedir.

    Bu konuda Eripek şöyle demiştir; “ bulaşıcı hastalıklar doğrudan ya da dolaylı olarak beyni etkilemesi durumunda, beyinde bazı hasar ya da incinmeler ağırlık derecesine ve beyinde etkin oldu bölgeye göre zihinsel işlevlerde geriliklere, işitme ve görme duyularında bedensel hareketlerin kontrolünde çeşitli bozukluklara neden olabilmektedir.” ( Eripek, 1993:32 )
    Beslenme Bozukluklar;
    Hamilelik döneminde annenin yeteri kadar besin almaması, hem annenin metabolizmasında hem de bebekte önemli bozukluklara neden olmaktadır.

    Çevrenin Etkisi;
    Zihinsel engelliliğe yol açan diğer bir etken de çevredir. Daha doğrusu olumsuz çevre koşullarıdır.
    Çevreden kastedilen ve en önemli olan aile’dir. Ailenin yoksul oluşu, sosyal yaşama katılmadaki yetersizlik, anne çocuk arasındaki ilişkilerin sınırlı ve yetersiz olması olumsuz çevre koşullarını oluşturtur. Bunlar aynı zamanda zihinsel gelişimi de olumsuz yönde etkilemektedir. Ancak olumsuz çevre koşullarının tek başına zihinsel engele yol açtığı düşünülmemelidir.

    Beyinde Oluşan Hasarlar;

    Burada zihinsel yapısı bozan en önemli etken beyinde yer alan urlardır. Bunların cinsi, büyüklüğü, yaşla beraber gelişme gösterip göstermediği önemlidir.

    Kromozom Anormallikleri;
    Bilindiği üzere sağlıklı her insan 46 kromozoma sahiptir. Bu genlerde insanların çeşitli özelliklerini belirleyen genlerdir. Kromozomların yapılarında görülen bozukluklar zihinsel engelliğe yol açar. Kromozomlar virüslerden, kimyasal maddelerden, radyasyon ya da ilaçlardan etkilenerek anormallikler gösterir.

    -http://www.sosyalhizmetuzmani.org/toplumbilimengellik2.htm

2 yorum:

zarpandit dedi ki...

merhaba bende bu sene özel eğitime baglı bir yerde calısacagım anlastık sayılır yalnız bu konuda konusağım biri gerekli :( akıl danıscak kmse yok site mukemmel olmus yarama derman oldu ama dediğim gibi akıl almam gerek lütfen bana ulasın :

gokchecoskun@gmail.com

Zeka Gelisimi dedi ki...

SEMAS ACADEMY TÜRKIYE subelerinin kurulum ücretleri, isten saglayacaginiz kazanca göre çok düsüktür. Il Temsilciligi ve Sube almak için bölgenizde merkezi lokasyon üzerinde tutacaginiz isyerinin, Semas Academy Türkiye sözlesmesinde belirtilen sartlara uygunlugu yeterlidir.